Selam!
Bence tiyatro ya da sinema salonundan memnun bir şekilde çıkan insanlar çok şanslı! Dün akşam ben de o şanslılardan biriydim!
Harika bir oyuna gittim ve o kadar garip duygular içinde ayrıldım ki salondan… O an biri “Ne izledin?” diye sorsa, cevap bile veremezdim herhalde. Çünkü, biraz soğuması gerekiyordu oyunun bende. Üzerine gerçekten düşünülmesi gereken, öyle rast gele yorumlanmayacak kadar hassas konuları ele alan bir teması vardı. Bu yüzden de, hakkında bir şeyler yazmak için özellikle bekledim.
Oyunumuzun adı, ” Şerefine İnsanoğlu”ydu ve asıl mesleği hekimlik olan fakat bir yandan ressam/ yazarlık yapan Toygun Orbay’ın kaleminden çıkma bir oyundu. Oyunun yönetmenliğini ise Ahmet Temur üstleniyordu.
Konusuna gelince…
Oyunda, savaştaki esirlere işkence yapan bir çavuş, idealist avukat, entelektüel doktor ve doktorun ev hanımı olan bakımlı annesi ile girişken bir iş adamı olan babasını görüyoruz.
Her biri, modern yaşamın içinde hayatını bir şekilde sürdürmeye çalışan birbirinden farklı karakterlerdir.
Bulundukları ülkenin dışında bir yerlerde bir savaş patlak vermiştir.
Oyun da, savaşın bu değişik sınıf ve kültür kesimlerinden insanlar üzerindeki izdüşümü üzerine kurulu. Bir tarafta savaşın verdiği o amansız çatışmanın kurbanı olanlar, diğer yanda ise akan kandan rant sağlayanların gerçek yüzlerini izletiyor.
‘Şerefine İnsanoğlu’ insanlığın ‘yok edici’ çıkar odakları elinde nasıl bir oyuncak haline geldiğini tartışmamızı sağlayan ve hem replikleriyle hem de oyun esnasında çalan müzikleriyle aklınızdan çıkaramayacağınız enfes bir oyun gerçekten.
Ve iki perdeden oluşan oyunu Artizhane ekibi o kadar güzel oynadı ki, gerçekten takdire şayandı. Dilerim en kısa zamanda başka oyunlarını izleme şansım da olur.
Sevgiler🧡🎭