BEYAZ

Merhaba 

Bu oyunu izleyip yazacağım günü o kadar çok bekledim ki… 

Hala inanamıyorum o gün o salonda olduğuma! 

O günden beri kaç kez söylediğimi hatırlamıyorum. Ama yine söyleyeceğim; “İyi ki tiyatro var, iyi ki sanat var. “ Yoksa her şeyi hızla tükettiğimiz şu zamana, içinde boğulduğunuz şehirlere, sürekli kördüğüm olan yaşantılara, ilişkilere, politikalara, dışımızda gelişen ve mutluluğumuzu sabote eden şeylere başka nasıl dayanırdık? İşte bence tam da bu yüzden sanat, hayatın en büyük ve en güzel tesellisi. Ve yine bu yüzden, iyi ki var🧡

Şimdi oyuna gitmiş olmakla alakalı hislerimi bir kenara koyup, Beyaz’ın konusundan bahsetmeliyim. Yoksa bu böyle uzar gider. 

Öncelikle, “Beyaz” Fransız yazar Emmanuelle Marie’nin yazdığı ve sevgili Özen Yula’nın yönettiği tek perdelik bir oyun. Süresi de hemen hemen 45 dakika kadar. 

 Oyunda ilk olarak her köşesi bembeyaz olan bir evde, iki kız kardeş karşılıyor bizi. Biri şehre yerleşip kendini hayatını kurmaya çalışan deli dolu abladır, diğeri ise annesiyle kasabada kalmayı tercih eden ve mutsuz evliliği ile boğulan kardeştir. 

Ölmekte olan annelerinin yanı başında bir araya gelen bu iki kız kardeşin yaşamla kavgaları üç geceye bölünerek aktarılıyor bizlere. Üç gece boyunca baş başa kalan kızlar, içlerinde sakladıkları duyguları birbirlerine söylerken tartışırlar, kavga ederler. Ve en sonunda bembeyaz bir saflıkta birleşirler ve sevgiyi keşfederler. 

Ablayı canlandıran Derya Alabora’nın kıpır kıpır ve tez canlı hali ve buna rağmen hissettirdiği merhamet ve sevilme isteği canınızı yakıyor. Sanki onu siz sarsanız her şey düzelecek gibi… Ve Deniz Çakır… Mutsuz evliliğinde kaybettiği zamanın ve telafisi olmayan yaşananların muhasebesini yapan kız kardeşin her bir cümlesi not almalık. Kurduğu herbir cümleyi adeta yaşıyor. 

* Bahçeden ona doğru koşarak gelen oğlu için, “ O, bahçe ve rüzgar kokar hep…” cümlesindeki benzetmeyi çok sevmiştim.

Daha o kadar güzel diyaloglar vardı ki… Keşke hepsini aklımda tutabilmem mümkün olsa…

Toparlamak gerekirse, annelerinin ölüme uzandığı yolda, acının doğurduğu birliktelik duygusu, oyunun genel ifadesini oluşturuyor. 

Henüz izlemeyenler için kesinlikle tavsiye ediyorum, çok seveceksiniz.

Keyifli günler 

Kategoriler: İLHAM
tastimcemberimden

Yazan:tastimcemberimden Yazarın tüm gönderileri

Selam, ben Fatma, Halkla İlişkiler ve Reklam bölümü doktora öğrencisiyim. Burada bana ilham veren kişilerin öykülerini, okuduğum kitapları, izlediğim film ya da belgeselleri yani beni çemberimden taşıran şeyleri paylaşıyorum. Eğer sen de ilhamını bulmak ve çemberinden dışarı taşmak istiyorsan bu öğrenme yolculuğunda bana eşlik edebilirsin.

Bir cevap bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Çerez Notları

Web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz bundan memnun olduğunuzu varsayacağız.