RUHUMUZ YAŞAMIN GERİSİNDE KALMASIN

Selam!

Umarım iyisinizdir.

Size çok sevdiğim kısacık bir hikaye anlatmak istiyorum:

“Bir Aborjin kabilesi beyaz bir adama gündelik yaşayışları hakkında rehberlik edip bilgi vermektedir. Ve bir gün ormanın içinde birlikte hızlı bir şekilde yürürken bi anda durmuşlar. beyaz adam Aborjinlere sorar, ne oldu, neden durduk ?

Aborjinin verdiği yanıt ömürlüktür, “çok hızlı gittik ruhumuz geride kaldı, onu bekliyoruz. ”

Sizce önemli olan, zaman artık çok daha hızlı akıyor diye düşünüp, ona uyum sağlamak ve hızlı yaşamak mı?

Bir robot gibi hiç uyumadan, yorulmadan, hiçbir şeyi kaçırmadan, her şeyi anında tüketmeli miyiz?

Yoksa uykumuzdan feragat etmeyip, nasıl olsa hallederim diye düşünüp bir şeyleri erteleyerek mi yaşamalıyız? Bir şeyleri kaçırma pahasına da olsa…

Ya da bunun bir dengesi var mı?

Sabahçıların övüldüğünü, geç uyananların aptal ilan edildiğini mutlaka bir yerlerden duymuşsunuzdur. Son podcastimde güne “erken başlamak” ile “başarı” arasında bir ilişkinin olup olmadığı hakkında konuşuyorum.☕️

Ve 9. bölümü Apple Podcast’ler, Spotify ve Google Podcast’lerden dinleyebilirsiniz. 👁

 

Kategoriler: İLHAM
tastimcemberimden

Yazan:tastimcemberimden Yazarın tüm gönderileri

Selam, ben Fatma, Halkla İlişkiler ve Reklam bölümü doktora öğrencisiyim. Burada bana ilham veren kişilerin öykülerini, okuduğum kitapları, izlediğim film ya da belgeselleri yani beni çemberimden taşıran şeyleri paylaşıyorum. Eğer sen de ilhamını bulmak ve çemberinden dışarı taşmak istiyorsan bu öğrenme yolculuğunda bana eşlik edebilirsin.

Bir cevap bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Çerez Notları

Web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz bundan memnun olduğunuzu varsayacağız.