Günaydın🧡
2018 hakkında birkaç şey söylemek istiyorum.
Bu yıl benim için süprizlerle dolu bir yıl oldu. Ama öyle toz pembe ya da simsiyah değil. Ara renkler gidip geldim hep. Bir yandan öğrencilik sıfatını üzerimden çıkarırken, diğer yandan da “tek başına ayakta durmalı o hayatı” üzerime giyindim. Bazen bol geldi bazen dikişleri patlayacak dikişleri patlayacak sandım.
Üzüldüm, sevindim, yaparım sandım, bazen beceremedim, bazen çok güçlü hissettim bazense minnacık…
Ama her ne olursa olsun sonunda kendimin, hep başka başka taraflarını keşfettim.
Ve hayatın, hırpalayıp yaraladığı kadar toparlayıp onardığı zamanlara da şahit oldum.
Şahit oldum derken… Öyle pat diye değil. Bunun farkına varmak zaman aldı. Zaten canımızı sıkan her şeyi, o anda olgunlukla karşılamamız mümkün değil. Biraz soğuması lazım. Ki ben de soğumasını bekledim.
Ve şimdi önümde tertemiz, yepyeni bir yıl var. Yeni alınmış bir defterin ilk sayfası gibi… Ve ben bu yeni yılda, mükemmel ve eksiksiz bir hayattan ziyade, ne yaşarsam yaşayayım üstesinden gelebileceğim bir “ben” diliyorum. Bir deee kendimden başka hiçbir şeye ve hiç kimseye dönüşmek istemiyorum.
Son olarak, biyolojik anlamda ne kadar büyürsem büyüyeyim, ruhum hep çocuk kalsın istiyorum. Sıkıcı bir yetişkin olmaktansa, sesine aldırmadan şarkılar söyleyen, dans eden, daima heyecanlanacak ve mutlu olacak bir şeyler bulabilen bir çocuk olmak istiyorum.
İşte benim 2019’dan beklentim! 🧡
Ya sen, senin düşün ne?