Bugün Başlasalardı

Döneli bir hafta oldu bile İstanbul’dan. Ucuz Düzen çiçeği burnunda, ödüllü bir site artık. Komik geliyor aslında. Sen tut düzeni ayıpla, üçüncü sayfa haberlerine benzeyen, asgari hayatlara yakın, kırılıp kırılıp yaz. Ve bundan ödül al. Bu ‘Evet haklısın Ödülü mü? ‘ yoksa ‘ Hımm, evet tasarım iyi, bir emek harcanmış, içeriği biraz isyankar olsa da çaba var ödülü mü? ‘’ Bu durum muğlak olunca kafamdakiler de haliyle muallakta kalıyor. Neyse bunlar incelikli mevzular…

Bir saat yirmi dakikalık yolculuğun ardından otele vardığımızda koşu bandından yeni inmiş gibiydik resmen.  Malum uçak Sabiha Gökçen’e inince ve buna İstanbul trafiğini de ekleyince voltajı düşük lambalara dönmüş gözlerimizle süzüyorduk etrafı. Kaldığımız otel İstiklal Caddesinin arkasında Şişhane’deydi. Üç kişilik odamda benimle birlikte Radyo Televizyon ve Sinema okuyan iki arkadaş daha vardı. İkisi de gayet hoş sohbet, güler yüzlü insanlardı.

Tanışma faslı, İstiklal’de bir iki tur vs. derken kısıtlı zaman içinde ödül töreni geldi çattı.Tabi tören öncesi bir de panel vardı ki beni çok etkileyen de buydu. Ertuğrul Özkök, Candaş Tolga, Ayşe Arman ve Ezgi Başaran’ın konuşmacı olduğu ‘Bugün Başlasalardı’ konulu paneli benim için ilgi çekici yapan şey,gençlere verilen klasikler tavsiyelerin aşılmasıydı. Mesela Ezgi Başaran’ın ”  Dil öğrenin fakat Almanca, Fransızca falan değil bilgisayarın dilini.” ya da Ayşe Arman’ın sosyal medya üzerine dikkat çekmesi, herkesin #instagram da öne çıkan özelliğiyle bir profil oluşturup kendi piyarını yapmasından bahsetmesi, aslında gen mühendisi olan Candaş Tolga’nın gazeteden aldığı hazzı diğer denediği işlerde bulamaması. Ve tabi nokta atışını ” Mesleğe bugün başlasaydım, önce kod yazmayı öğrenirdim.” sözüyle yapan Ertuğrul Özkök oldu. Bunu söylerken ayağa kalkıp bir kare çizdi ve şöyle devam etti : ” Kare dünyada bulunmuş en önemli kapalı çizgi işaretinden biridir. Bunu bu kadar basit görüyoruz arkadaşlar. Bu codingi yapan insan buna iki göz, bir tane daha bir şey koysaydı. Bunun üzerinden gitseydi nereye giderdi biliyor musunuz? Sünger Bob’ u çizmeye gidebilirdi. Sünger Bob bugün milyonlar kazandırıyor sahiplerine. Coding dediğimiz şey bu. ”

Biliyorum abartılı olacak ve hatta inandırıcı gelmeyecek. Ama inanın; panel, ödül töreninden daha etkiliydi. Önyargıları ve tabuları yıkmak, kendi kendimize çizdiğimiz sınırları aşmak,veya yeni bir başlangıç yapmak için illa ödül almaya gerek yok. Ki değerli bir hocam da yarışmaya katılma fikri henüz yokken söylemişti; Başarı demek ödül demek değildir diye. Çok ta doğru. Bunu her geçen gün daha iyi anlıyorum. İnsanlarla iyi bir iletişim kurmak, yaratıcı olmak, zengin bir hayal dünyası ve akıldan geçenlerin pratiğe dökülmesi…. İnanın tüm bunlar sütlü kahve tadında bir ömür için yeterli. Keyifle kalın.

Kategoriler: KEŞİF
tastimcemberimden

Yazan:tastimcemberimden Yazarın tüm gönderileri

Selam, ben Fatma, Halkla İlişkiler ve Reklam bölümü doktora öğrencisiyim. Burada bana ilham veren kişilerin öykülerini, okuduğum kitapları, izlediğim film ya da belgeselleri yani beni çemberimden taşıran şeyleri paylaşıyorum. Eğer sen de ilhamını bulmak ve çemberinden dışarı taşmak istiyorsan bu öğrenme yolculuğunda bana eşlik edebilirsin.

Bir cevap bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Çerez Notları

Web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz bundan memnun olduğunuzu varsayacağız.