Hayatta, seçtiğimize pişman olduğumuz ya da seçtiğimiz için gurur duyduğumuz şeyler var. Benim için bir daha olsa yine aynısını yaparım dediğim şey, üniversitede okuduğum bölüm. Halkla İlişkiler bölümünü seçerken hakkında hiçbir fikrim yoktu açıkçası. “Masa başı bir işin olur, hiç yoktan iyidir.” diyerek dershanedeki rehber hocamın yönlendirmesiyle rast gele tercih ettiğim bir bölümdü. Senelerini harcayacağın bir bölüm, bir meslek için böyle rastgele bir tercih yapmak ne büyük yanlış!
Ama üniversitenin ilk haftasında, bizlere bölümümüzü anlatırken bir isimden bahsettiler. Bölümünüzün, ülkemizdeki kurucusu “Betül Mardin” dediler. Bir kadın ve bu kadın her alanla bağlantısı olan adeta yaşamın/kurumların/markaların nabzını elinde tutan bir bölümün kurucusu! Ne büyük bir gurur! O anda dedim ki, evet kesinlikle doğru bölümü okuyorum! Ve sonrasında bir gün bile pişman olmadım zaten.
Peki beni bu denli etkilemesinin sebebi sadece bir kadın olarak bu bölümün ülkemizdeki kuruculuğunu üstlenmesi miydi? Tabi ki hayır. Beni kadın olmasından ziyade etkileyen şey yaşamıydı, zorlu yaşamı… Ve bu zorlu yaşam içerisinde verdiği mücadeleydi. İlhamını hep bir şekilde bulması, engelleri sahiden bir avantaja çevirmesiydi, kendini önemsemesi, bir daha “benimle asla kimse alay edemeyecek.” diyerek kendine yaşamı için söz vermesi, donanımlı olması, düzenli olması… Ve daha nice özelliği…
Peki Betül Mardin kimdir tam olarak, ne yapmıştır, hayatında gerçekten önemli olan dönüm noktaları nelerdir, nelerle mücadele etmiştir ve nasıl ayağa kalkmıştır?
Cevabını doğrudan kendisinden dinlemeniz için, 7 sene önce TEDX Talks’da yaptığı konuşmayı buraya bırakıyorum.
ŞANS DEĞİL ELBETTE
Başarı hiçbir zaman kapımızı bir anda çalıp şans eseri gelmiyor. Ya da sihirli bir çubuk omzumuza dokunup hayatımızı mükemmelleştirmiyor. Betul Mardin’in, hayatını bizlere anlatırken verdiği esas mesaj da bu aslında. Bir şeye inanmak, onu istemek, onun için harekete geçmek ve bu mücadele esnasında karşısına çıkan zorlukları birer avantaja çevirmek. En samimi yanı da tüm bunların kolay olmadığını ama başardığımızda aldığımız o zevkin tadının çok başka olduğunu açıkça belirtmesi.
Sadece ülke olarak değil, tüm dünya olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Ama bu süreçte en çok ” kendimizle” sınandık. Ve şuan nasıl bir ruh hali içerisindesiniz bilmiyorum ama umarım bu video bugünkü/yarınki ve sonraki günlerde en büyük ilhamınız olur. Ve elinizden tutup sizi kaldırır.
Keyifli günler, sizi seviyorum!