Selam!
Üniversitedeyken “Zaman Yönetimi” benim için sadece işlediğimiz dersin bir alt başlığıydı ve genellikle dev şirketlere has bir şeydi. Şimdiyse, kendi hayatıma uygulamaya çalıştığım bir kavram.
Her şeyin hızla yenilendiği, sonra aynı hızda eskidiği bir dönemdeyiz. Ve zaman dediğimiz şeyi, cebimizdeki parayı nasıl kullanıyorsak öyle kullanmak zorundayız. Bunun en mantıklı yolu ise (bazen rayından çıksa bile) bir “Hayatı Ajanda Kafasıyla Planlamak”!
Son dönemlerde mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Bir planlayıcı ve ajanda furyası başladı. Çünkü, başta da söylediğim gibi hızlı bir dönemdeyiz. Özellikle, sosyal medyanın verdiği cesaret, sağlamış olduğu broadcasting ve de olduğun yerde her şeyi halledebilme kolaylığı bireysel girişimleri arttırdı ( -ki bu harika bir gelişme!). Çoğu kadın, artık bir yandan çocuk bakıp, gündelik işleriyle uğraşırken diğer yandan yaptığı el işi hırkalarını instagramda satıyor. Ya da bir başkası, bir yandan üniversite okurken diğer yandan hobi olarak başladığı tasarımları bir yastık ya da ayakkabı firmasına pazarlıyor. Yani bir şekilde çoğunluğun yoğunluğu önceki yıllara nazaran arttı. Bu da “Zaman Yönetimi” gibi bir sorunu ortaya çıkardı.
Peki Zaman Nasıl Yönetilir?
Herkesin yoğunlaştığı işler farklı olduğu için, bu konuda doğrudan şunu yapın demek ve nokta atışı yapmak mümkün değil. Ama bence genel olarak, hayatımıza bir ajanda mantığı ile bakarsak hatta doğrudan ajanda ya da planlayıcı kullanırsak bu işi çözmek biraz daha kolay olacaktır. Çünkü, bazen yoğunluk o kadar artıyor ki, hafızamız ne kadar güçlü olursa olsun, bazı şeyler gözden kaçabiliyor.
Ajanda/Planlayıcı Edinmek
İlk iş bence bir ajanda/planlayıcı kullanmak. Her ajandanın ilk sayfalarında genellikle senenin önemli günleri yer alır. Bunların arasından bizim için önemli olanları boyayabiliriz.
Hedefleri Netleştirmek Ve Sıralamak
Bu adım bence, “ Zaman Yönetimi”nin en önemli maddesi; “hedefleri netleştirmek”. Ki zaten bir şey eğer bir türlü gerçekleşmiyorsa, o şey yeterince belirgin değildir. Bu yüzden önce gerçekten yapmak istediklerimizi netleştirmeliyiz. Ve her ayın başına o ay için hedeflerimizi yazmalıyız.
Rutinleri Aksatmamak
Ajandaların içerisinde genellikle haftalık çizelgeler oluyor. Bunların içine o hafta yapmamız gereken tüm işleri yazıp sonrasında çizelgenin çıktısını alabiliriz. Ve içine sıraladığımız tüm işleri hallettikçe, kutucuklara renkli bir kalemle tik atabiliriz. Bu motivasyonumuzu da arttıracaktır. Ve de her şeyi oraya yazdığımız için işler aksamayacaktır.
Güne Odaklanmak!
Ajandaya yapılacakları sıralamak, hedeflerimizi belirlemek… Bunlar yazarken bile bizi motive eden şeyler. Peki ya uygulaması! İşte bu nokta da “odaklanmak” işin içine giriyor. Bu yüzden dikkatimizi dağıtacak her şeyden uzaklaşmalı ve listeye eklediğimiz her maddeye onu bitirmek üzere odaklanmalıyız! (Mesela sosyal medyayı daha bilinçli kullanmaya çalışarak!)
Ve Daima Güne Erken Başlamak!
“Erken kalkan yol alır.” Klişe ama çok doğru. Zamanı durdurmak mümkün olmadığı için onu yönetmekten bahsedip duruyoruz. Burada en büyük sorumluluk bizde. Tüm başarılı işlerin arkasında düzenli/sürekli çalışmak yatıyor. Ve eğer biz de tüm bu uğraşın sonunda güzel bir hikayemiz güzel olsun istiyorsak, listelediklerimizi kısıtlı saatlerle boğuşarak bitirmek yerine, güne daha erken başlayabilir daha verimli çalışabiliriz.
Tabi ki “Kendini İhmal Etmemek!”
Genellikle çok başarılı insanlar için çizilen profil, “daha az bakımlı, sıkıcı ve biraz da asosyal “ şeklindedir. Ya da çok başarılı olmak istyorsam, “ bakımdan, eğlenceden, kişisel hobilerden ödün vermeliyim” şeklinde düşünebiliyor bazıları. Bence, bu kocaman bir yalan ve yanlış. Çünkü, başarı her zaman motivasyondan kaynaklanır. Bu motivasyon da kendine zaman ayırmakla, hobiler edinip sosyalleşmekle alakalı.
Toparlayacak olursak, yaptığımız iş ne olursa olsun ya da varmak istediğimiz yer neresi olursa olsun “Zaman Yönetimi” önemli. Bunu yaparken eğlenebilmeyi, bakımlı olabilmeyi yani kendini ihmal etmemeyi becermek ise hepsinden önemli!
Sevgiler 😊