Geçenlerde Sabah gazetesinin Cumartesi ekini karıştırırken Artanç Savaş’ın ” Türkler ‘ Bizi kimse durduramaz. ‘ diyor. ” başlıklı yazısını okudum. Uluslararası bir medya grubu olan Viacom’un yöneticilerinden Antonio Campo Dall’ Orto ile milenyum gençliğini konu alan bir araştırma yapmışlar . Araştırma 1982 ve 2003 yıllarını kapsıyor. Peki neden böyle bir araştırma yapmışlar ? Günümüz neslinden ne farkı var bu milenyum gençliğinin ?
Çok farkı varmış da biz bilmiyormuşuz. 24 ülkede gerçekleştirilen araştırmada Dall Orto’ya göre ; Milenyum nesli , 2. Dünya savaşından bu yana en pozitif nesil . Onu diğer nesillerden ayıran diğer özellikler ise ; hedeflerine ulaşmaya kararlı ,toleranslı ,güvenilir ,meraklı ,çabuk sıkılan ve biraz da şımartılmış bir nesil olmasıymış.
Peki biz bu araştırmanın neresindeyiz ? Artanç Savaş onu da soruyor : Araştırma Türk gençliğine dair ne gibi bilgiler sunuyor ? Dall Orto’nun cevabı gurur verici :Türk gençliğinin yüzde 74′ ü kendini mutlu olarak tanımlıyor. ” Sizi en çok ne mutlu eder ‘ sorusuna da ‘ Başarılı olmak ‘ diyor. Bu oran yüzde 34’ lük dünya ortalamasının oldukça üstünde . ”
Ayrıca ;gençlerimizin kendine güveninin tam olduğunu ,teknolojiyi, interneti çok sevdiğini ve 15-30 yaş gurubunun yüzde 90’ının da Facebook hesabının olduğunu da belirtiyor.
Milenyum Nesli ile ilgili bir araştırma da PWC’den ( Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi ) gelmişti. 4 bin 200 yeni mezunun katıldığı araştırma, genç neslin iş hayatına nasıl baktığına dair önemli sonuçlar ortaya koymuştu . PWC Türkiye İnsan Kaynakları Hizmetleri Bölüm Yöneticisi Murat Demiroğlu,
Araştırma sonuçlarına göre, iş dünyası açısından Yeni Nesil’in en önemli avantajı teknoloji kullanımı, hızlı öğrenme, hızlı uyum sağlama ve çok yönlü beceriye sahip olması. İş dünyasına sayıları her yıl artarak giren yeni neslin çalışma hayatı üzerindeki etkileri giderek artacak gibi gözükmekte. Oyuncular değişirken, oyun da oyunun kuralları da farklılaşmakta.
demişti .
Türkiye ‘de de durum farklı değil . Ülkemizde yeni neslin iş hayatından en büyük beklentisi öğrenme ve gelişim fırsatı . Yani Türk gencinin kendini mutlu ve bu mutluluğu da başarılı olmaya bağlamasına şaşmamak gerek . Teknolojiye düşkün olmaları , iş hayatına bakış açıları , uluslararası fırsatlar ve kurumsal sosyal sorumluluğa önem vermeleri ama her şeyden önemlisi de pozitif ve daima umutlu olmaları Milenyum Nesli’nin farkını göstermekte. Yani Milenyum Nesli ile ilgili yapılan araştırmalar çok önemli .Bunu bir kere daha bizlere hatırlatan Artanç Savaş ‘a teşekkürler …
