KENDİNİN EN İYİ VERSİYONU İÇİN 10 GÖREV

Selam🤍

Birkaç ay önce sevgili Hülya Mutlu’nun “Liderlik Gelişim Programı”na katıldım ve buradan eğitim alıyorum.

Kendisi konuşmacı, yazar, mentor ve her şeyden önemlisi bir iletişim profesyoneli. Pek çok kalburüstü markayla çalışan, yerli ve yabancı kuruluşlara eğitim ve danışmanlık hizmeti veren ve işini böylesine aşkla yapan, çevresindeki kıymetli isimlerle danışanlarını tanıştıran Hülya hocamı tanıdığım için gerçekten çok şanslı hissediyorum.

Eğitime dönecek olursak, hocamızın Cumhuriyet’in 100. yılına özel başlattığı bu eğitimde pek çok farklı konu işlendi.

Her defasında bir meditasyonla açılışını yaptığımız derslerimizde; iş ve gündelik yaşamda “psikolojik sermaye, yapay zeka, duygu yönetimi, etkili konuşma, profesyonel bir biçimde LinkedIn kullanımı ve daha pek çok konuyu uzmanlarından dinleme şansımız oldu ve oluyor hala.

Ve bu eğitim boyunca kafamın içinde tek bir cümle dönüyordu. “Hareket etmem, harekete geçmem gerekiyor.”

Hepimizin “hareket etmeden hayatımızda bir şeylerin değişmesini beklediğimiz zamanlar” olmuştur. Ama hayatınıza şöyle bir bakın. Hareket etmediğiniz anlar (burada durup dinlenmeyi kast etmiyorum) genellikle hayatımızın en durağan ve en bereketsiz zamanları oluyor. Ve mucizeler kapımızı çalmıyor maalesef. O yüzden gerçekten harekete geçmek gerekiyor.

Nietzsche’nin şu cümlesini çok seviyorum; “Kutsal Tin’e karşı işlenen esas günah, kıpırdamamaktır.”

Yani hareket etmek gerek. Peki nasıl, nereden başlamalı?

İşte bunun için bir challenge başlattım. Kendimizin en iyi versiyonu için bir şeyleri temelden ele alan, bizi harekete geçiren, hedeflemeyi doğru bir şekilde sunan, kararlılığı sürdürmeyi ele alan 10 görev belirledim.

Eğer gerçekleşmesini istediğiniz hayalleriniz varsa, ama yerinizden kıpırdamaya dahi üşeniyorsanız, uzun uzun “to do list”ler, hedef listeleri hazırlayıp sonrasında bunları yarım bırakıyorsanız ve tüm bunların ruhunuzda yarattığı duyguların altında eziliyorsanız bu challenge’a katılın. Ve hızla akıp giden zamanın seyircisi olmayın. Tabi bir nedeniniz varsa.

Hatırlayalım, ne diyordu Nietzsche “Yaşamak için nedeni olan herkes, her türlü nasıla katlanır.”

Severek katlanalım, hayatı kana kana içelim.

Tüm görevleri buradan takip edebilirsiniz.

 

Kategoriler: İLHAM
tastimcemberimden

Yazan:tastimcemberimden Yazarın tüm gönderileri

Selam, ben Fatma, Halkla İlişkiler ve Reklam bölümü doktora öğrencisiyim. Burada bana ilham veren kişilerin öykülerini, okuduğum kitapları, izlediğim film ya da belgeselleri yani beni çemberimden taşıran şeyleri paylaşıyorum. Eğer sen de ilhamını bulmak ve çemberinden dışarı taşmak istiyorsan bu öğrenme yolculuğunda bana eşlik edebilirsin.

Bir cevap bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Çerez Notları

Web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz bundan memnun olduğunuzu varsayacağız.