HOŞÇA KAL 2024!

Merhaba,

Yılın o zamanı geldi. Benim için Aralık ayı, oturup “ben neler yaptım“ diye kendime sorular sormanın ve tüm yılın bir muhasebesini yapmanın vakti. Ertelemeden, görmezden gelmeden, üzerinden atlayıp geçmeden her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşündüğüm ve tek tek yazdığım bir ay Aralık.

Zor başladı. İşsizdim her şeyden önce. Sevdiğim insanların bazı üzücü haberlerini aldım. Doktora yeterlik sınavından geçemedim. Maddi anlamda ve dolayısıyla mental anlamda tam bir çöküş yaşadım.  Kendimi hep hayalini kurduğum akademik dünyadan çok uzaklara düşmüş gibi hissettim. Sanki asla tam olarak istediğim şey olamayacakmışım gibi geldi uzunca bir süre.

Kendimi bir kalabalığın karşısında eğitimler vererek, sunumlar yaparak, deneyimlerimi anlatarak hayal etmiştim hep. Ve tüm bunlardan çok ama çok uzağa düşmüş gibi hissediyordum. Yeniden içimdeki fitili ateşleyecek bir kıvılcım arıyordum. Ama yoktu hiçbir yerde.

Durdum.

Durdum.

Hiçbir şey yapmadan öylece durdum.

Durarak hayatımın değişmesini, birinin gelip beni bulmasını, hayatımı baştan aşağı değiştirmesini ve hayallerime kavuşturmasını bekledim.

Çok mantıksız.

Bir yerden duymuşum. Kıpırdamak yaşamaktır diye.

Hareket ettim. Ve ben hareket edince, yaşamımı ve ruhumu oluşturan herbir şey tek tek hareket etmeye başladı. Uzunca bir zaman durmuş bir saatin çarkları yeniden dönmeye başladı sanki. Küçücük bir adımla, hareketle.

Harekette bereket varmış. Bu doğruymuş.

Peki neler yaptım?

Önce kafamı toplayacak, bana ilham verecek ve çalıştığım zamanlarda yoğunluktan dolayı hep ertelediğim kitapların ve filmlerin bir listesini yaptım. Sosyal medyaya bir süre ara verdim. Ütüsü bozulmayan hayatlardan uzak bir 4 ay geçirdim. Bu süre içerisinde online eğitimler aldım. Eğitmenlik eğitimine başvurdum. İş için görüşmeler yaptım.

Sonra bunların herbiri yaşam çarkımı yeniden, yavaş yavaş döndürmeye başladı.

Yeniden kitleniyor gibi olduğunda, kitaplarım ve filmlerim imdadıma yetişti. Hemingway’in İhtiyar Balıkçı’sı kulağıma sabırlı olmalısın diye fısıldadı.  Thomas Hardy’nin Çılgın Kalabalıktan Uzak kitabı bana yalnızlığın öteye itilmek olmadığını, bağımsızlık anlamına da gelebileceğini ve kader efendinin bize yazılanı eninde sonunda bize teslim ettiğini gösterdi. Ve Stefan Zweig’in Korku kitabı, en karanlık anlarda insanın kendisiyle yüzleşebileceğini öğretti.  Günden Kalanlar kitabı ise; hayattaki en büyük pişmanlığın söylenmeyen sözlerde ve yaşanmayan duygularda saklı olduğunu anlattı bana.

Yeniden iyi hissetmeye başladım.

İşe girdim. Uyuma ve uyanma saatim otomatik belirlenmiş oldu, ki bu harika bir şeydi. Sektördeki hareketlilik, yenilikleri deneyimleyerek öğrenme hissi bana kendimi daha canlı hissettirdi.

İyi bir ders programı yaptım. Ve evet, doktora yeterlik sınavını geçmeyi nihayet başardım.

Düşüncelerine çok değer verdiğim bir hocamla yeniden ve daha sık görüşmeye başladım. Bu beni hem akademik dünyaya yeniden yakın hissettirdi hem de çok güzel bir gelişmeye vesile oldu. Çünkü bu görüşmelerin birinde aklıma çok güzel bir fikir geldi ve AB projesi hazırlamaya karar verdik.

Eğitmenlik yapmak istiyorum deyip hiçbir adım atmıyordum. Sonra karşıma Habitat Derneği’nin bir programı çıktı ve hemen kaydoldum.  Şimdi derneğin“Yeşil Gezegen” projesinde sürdürülebilirlik eğitmeniyim.

Yıl bitiyor. Pek çok dileğim gerçekti. Yeniden iyi, umutlu ve heyecanlı hissediyorum. Birazdan 2025’te okumak istediğim kitapların ve izlemek istediğim filmlerin listesini çıkaracağım. Dernek bünyesinde eğitim vermek istediğim okulları araştıracağım. Bu eğitimleri daha iyi hale getirmek için yeni fikirler düşüneceğim. Sonra doktora tezim için planlama yapacağım.

Ve bu yıl bitmeden gerçekleşmesini çok istediğim bir dileğim daha var. Onun için; umut ederek, çabalamaya devam ederek, son ana kadar elimden ne geliyorsa yapacağım.

Umarım yeni yıl hepimize çok güzel haberlerle, mutulukla ve başarıyla gelir.

Son olarak; sizin bu yıl elinizden tutan kitaplar, filmler ya da anılar nelerdi? Yeni yılda neler yapmayı planlıyorsunuz? Yazın, paylaşın; belki birbirimize ilham olabiliriz.🤎

Kategoriler: ÇALIŞMA MASASI
tastimcemberimden

Yazan:tastimcemberimden Yazarın tüm gönderileri

Selam, ben Fatma, Halkla İlişkiler ve Reklam bölümü doktora öğrencisiyim. Burada bana ilham veren kişilerin öykülerini, okuduğum kitapları, izlediğim film ya da belgeselleri yani beni çemberimden taşıran şeyleri paylaşıyorum. Eğer sen de ilhamını bulmak ve çemberinden dışarı taşmak istiyorsan bu öğrenme yolculuğunda bana eşlik edebilirsin.

Bir cevap bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Çerez Notları

Web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz bundan memnun olduğunuzu varsayacağız.