ZORLU GÜNLERDE HAYATA NASIL TUTUNURUZ?

Merhaba…

Günler, haftalar geçti. Aylar ve yıllar da geçecek. Yaşadığımız bu acılı günler bizde kolektif bir zihin yarattı önce. Sonra da kolektif bir acı…

Şimdi iki türlü ruh hali içerisindeyiz.

Bazılarımız üzülmekten kahrolmuş, kendini bırakmış, yaşama ve geleceğe dair heyecanı kalmamış… Bazılarımız ise rutinlerine dönüp yeniden kaldığı yerden hayatına devam etmeye çalışıyor.

İnsan yine de hayata tutunmadan edemiyor. Ne yaşarsa yaşasın… Ve insan böyle zorlu günlerden geçerken elindeki tek seçeneğin üzülmek olduğu yanılgısına düşebiliyor. Halbuki tam aksi… Aktif olmak, çalışmak, sevdiklerimize sıkı sıkı tutunmak, oturduğumuz yerde sızlanmak yerine;

” Ben tek başıma, başkalarına nasıl faydalı olabilirim?” sorusunu sormak…

Bu sorunun ilk ve öncelikli cevabı şu: “kendi fiziksel ve mental sağlığını koruyarak. Acıyı sevgiye, hüznü umuda, kaygıyı cesarete ve korkuyu güce dönüştürmek “güçsüz düşmüş bir bedenle” mümkün değil çünkü.

İkinci yanıtı ise ” Süreç ilk günkü gibi devam ediyor aslında…

* Bu yüzden ihtiyaç haritalarına göz atmak, nerede neler eksik ve “bende ne var?” deyip bir elimizdekileri yoklamak, STK’lara destek olmak,

* Hangi konuda yetenekliysek o konuda ihtiyaç sahiplerine online ücretsiz eğitim vermek

* Empati kurmak…

* Sadece böyle afet dönemlerinde değil, normal zamanlarda da birilerine yardım edebilme bilincinde olmak. Bu giysi olabilir, eğitim olabilir, rehberlik etmek olabilir…

* Son olarak bence en önemlisi ” ahlaklı ve vicdanlı bir şekilde okumak ve öğrenmeye devam etmek… Çünkü yaşadığımız hemen hemen her olayın arkasında biraz cahillik, biraz bencillik ve biraz da ahlaksızlık” var. Ve bunlarla baş edebilmenin en iyi yolu ne yaşarsak yaşayalım öğrenmeye, kendimizi geliştirmeye devam etmekle mümkün.

Aktif Vatandaşlık

Bunları birer değer haline getirmeli ve çalışıyorsak işimizle ya da her ne ile uğraşıyorsak onunla birleştirmeliyiz. Çünkü bence bu karanlık, kasvetli günleri atlatıp aydınlık yarınlara ulaşmanın başka türlü bir yolu yok. Ki “Aktif Vatandaşlık” dediğimiz şey biraz da bu aslında. Bireylerin özellikle afet gibi zorlu süreçlerde bile sorumluluklarını yerine getirip, haklarını kullanarak, demokratik bir toplumda sosyal değişim ve gelişim için çaba sarf etmelerini gerektirir. Bu, toplumun genel olarak daha katılımcı, daha adil ve daha eşit olmasına yardımcı olur.

Bir de tüm bu saydıklarıma şunu eklemek istiyorum. Rutinlerimize sımsıkı sarılmalıyız. Sporsa spor, kitap okumaksa kitap okumak… Bizim için anlam ifade eden her şeye sıkı sıkı tutunmalıyız. Okuyanlar biliyordur muhtemelen… “İnsanın Anlam Arayışı” kitabında “logo terapi”den bahsedilir. “Anlam yoluyla yaşama tutunmak”tır aslında bu terapi yöntemi. Kitabın yazarı olan Victor E. Frankl bir Yahudi ve Nazi kamplarında tüm ailesi gözlerinin önünde katledilğinde hayata burada keşfettiği “logo terapi” ile tutunduğunu anlatıyor. Fırsat bulursanız mutlaka okuyun. Ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.

Kitapta Nietzsche’den alıntı yapan Victor E. Frankl şöyle diyor; ” Yaşamak için bir ‘nedeni’ olan, her ‘nasıl’a katlanır.”

Sevgilerimle…

Kategoriler: İLHAM
tastimcemberimden

Yazan:tastimcemberimden Yazarın tüm gönderileri

Selam, ben Fatma, Halkla İlişkiler ve Reklam bölümü doktora öğrencisiyim. Burada bana ilham veren kişilerin öykülerini, okuduğum kitapları, izlediğim film ya da belgeselleri yani beni çemberimden taşıran şeyleri paylaşıyorum. Eğer sen de ilhamını bulmak ve çemberinden dışarı taşmak istiyorsan bu öğrenme yolculuğunda bana eşlik edebilirsin.

Bir cevap bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Çerez Notları

Web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz bundan memnun olduğunuzu varsayacağız.